Erteleme; günümüzde sıkça bahsedilen bir kavram haline geldi. Gerçekten anlayarak mı bahsediliyor yoksa para kazanma amaçlı bir tüketim amacı haline mi dönüştü orası şüpheli. Çoğu gün, vaktimizin büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz sosyal medyada, ertelemeye dair kamplar, programlar, ücretli eğitim ve seminerler, telefon uygulamaları karşımıza çıkıyor. En komiği ise, uzman olmayan kişiler tarafından yapılmış şeylerin reklama çıkması ve tonlarca para istemesi. Ne kadar yanlış; günümüz, tamamen kapitalist tüketim ve kandırmaca düzeni üstünden ilerliyor. Hal böyleyken, moda olmuş bir kavramı gerçekten hakkıyla inceleyen bir uzman ya da eser bulmak zor iken, bu ihtiyacımıza karşılık Nihan Kaya’nın Erteleme isimli kitabı çıktı. “Yataktan kalkın ve 5 saniye içinde yapın!!!” gibi boş kişisel gelişim sözleri içermiyor bu kitap. Ertelemenin arkasında yatması olası tüm sebepleri, çocukluğumuzu irdeliyor. Yazar, kendi hayatından da, yaşadığı deneyimlerden de gerçekçi örnekler veriyor ve konuyu daha net anlamamızı sağlıyor.
Uzun zamandır böyle etkileyici bir kitap okumamıştım. Kitabın önüne “Dikkat, tetikler.” uyarısı konması lazım çünkü sağlam bir üslupla insan tokat yemişçesine farkındalıklar yaşayabiliyor. Bunu kötü bir şey olarak ele almıyorum. “Yapabilirsin, hadi” diyen kişisel gelişim furyasının yanında, manifestler, olumlamalar dünyasının tam karşısında, bizleri gerçeklerle buluşturan bir kitap bu. Yani zaten olması gereken bu gerçeklerle karşılaşmamız. Yapabilirsin demiyor, neden yapamadığını insana ayna olarak tutuyor. Erteleme, depresyon, kronik suçluluk, anksiyete iç içe geçmişken, bunların altında yatan sebepleri bizi çocukluğumuza götürerek ortaya çıkarıyor.
Bir nevi terapi gibi bir kitap çünkü terapide de böyle olur. Gerçeklerle karşılaşmadan, o gerçeklerin yasını tutmadan ve sonrasında o gerçeklerin kabulüne geçmeden hareket edemez insan. Yataktan çıkamaz ve hangi manifesti yaparsa yapsın yataktan çıkamaması konusunda işe yaramaz.
“Yatak” ve “yataktan çıkamamak” bu kitapta önemli iki kavram. Bazen gerçek anlamıyla, fiziki bir yataktan çıkamama hali anlatılırken, bazen de yaşadığımı erteleme durumları için metafor olarak kullanılıyor kitapta.
“Yataktan çıkamamak” ertelemeyi anlamamız için önemli çünkü aslında kendimizi biraz da olsa güvende hissettiğimiz o sıcak ve güvenli yer. Tıpkı anne rahmine benziyor. Kendimizi en güvende hissettiğimiz yer orasıydı çünkü ve bizi orada hissettirecek her şey bize iyi geliyor. Yataktan çıkamamak anne rahminden de kopamamak bir nevi çünkü gerçek hayattan korkmak. Güvende hissetmemek ve yaşanabilecek problemlerle başa çıkamayacak gibi hissetmek. Tüm bu korku ve kaygı bizi yatağımızda ve bir eylemsizlik halinde tutuyor.
Bu eylemsizlik hali burada oldukça anlaşılır çünkü tam bir vücudun verdiği “donma” tepkisi. İnsanoğlunun bir tehlikeyle karşılaştığında otomatik olarak verdiği 3 temel cevap var: kaçma, savaşma, donma. Tehlikeye karşı gücü olan insan savaşıyor, fırsatı olan kaçıyor; ikisine de sahip değilse donuyor. Yani ölü taklidi yapıyor aslında. Ölmemek için… Bir ayıyla karşılaştığınızda yere yatıp ölü taklidi yapmanızdan bahsediyorum tam olarak. Ölmemek için, ölü taklidi yapıyor insan ki, bizi yemesin o ayı ve geçip gitsin, biz de hayatta kalabilelim. Şu anki hayatta da bu böyle. Aynı cevap, aynı tepki. Ölü taklidi yapıyoruz ve yaşamdan kaçıyoruz. Çünkü korkuyoruz. Güvende hissetmiyoruz. Bırakın günde 10-15 görev tamamlamayı, yataktan dahi çıkamıyoruz. Gözlerimizi açmak bile zulüm oluyor bazen.
Hal böyleyken kitabın da bahsettiği çözüm bizi eleştirip korkutmaya devam eden o iç sesimizi değiştirmek. Kendimizi güvende hissedeceğimiz durumları yaşayabilmek ve zorluklarla baş edebilecek gücümüz olduğunu kendimize göstermek ve hatırlatmak. İçimizdeki çocuğa şefkatle ve merhametle yaklaştıkça o güvende hissedecek ve korkusu azalacak. Ancak böyle olduğunda gözlerini açacak, hareket etmek, belki de parka gidip oyun oynamak isteyecek. Hatta koşmak bile isteyecek belki.
Erteleme ile ilgili sebepleri ve bu çözüm önerilerini iyice anlamak ve sindirmek için şiddetle önerdiğim harika bir kitap. Umarım sizin için de oldukça zihin açıcı ve faydalı olur.
Ceren Öztürk Tığlı
Yorumlar
Yorum Gönder